ÖZEL EĞİTİMDE AİLE EĞİTİMİ

ÖZEL EĞİTİMDE AİLE EĞİTİMİ

Aile Kurumu

Ailenin hemen herkes tarafından kabul gören işlevlerinden biri insan topluluklarının varlığını sürdürebilmesi için çocuk yetiştirmesidir. Buna bağlı olarak günümüz toplumları da çocuk yetiştiren, onların sosyalleşmesini sağlayan ve mensubu oldukları kültürün devamlılığı için çaba harcayan aile kurumuna önem vermişlerdir. Çocuk sahibi olmak pek çok evli çiftin isteğidir. Bu beklenti tabii ki her zaman sağlıklı çocuk sahibi olmaya yöneliktir. Ancak, anne babaların bu isteği her zaman aynı sonuçlanmayabilir. Ebeveyn olma isteğinin temelinde çeşitli amaçlar yatmaktadır.

Bunlardan bazıları:

  • eşler arasında yaşanan sevgiye ait bir canlı dünyaya getirmek,
  • sağlıklı büyüyen ve gelişen bir bebek sahibi olmak,
  • olan varlığa sevgi ve ilgi vermek,
  • ebeveynlerin ve toplumun değer verdiği özellikleri taşımasını sağlamak,
  • yetişkinlik hayatında kendilerinin hayalini kurduğu meslek ve donanıma ulaştığını görmek,
  • vatanına ve milletine hayırlı bir evlat yetiştirebilmek,

olarak sayılabilir.

Sağlıklı bir bebek beklerken çeşitli gelişimsel sorunları olan bir bebeğin doğumu ailede çeşitli duygular, düşünceler, durumlar ve sorunlar yaratabilir. Ailelerin yaşadığı süreçler söyle özetlenebilir.

Anne babaların engelli bir bebeğe sahip olduktan sonra yaşadıkları duygusal süreçler:

  • İnkar
  • Pazarlık
  • Öfke
  • Çöküntü (Depresyon)
  • Kabul

Kabullenme aşamasına gelen ebeveynler durum ile baş etme donanımı kazanmış, çocuklarının gelişimini desteklemek için gerekli olan sağlık, eğitsel, rehabilitasyon ve sosyal düzenlemeleri sahiplenmişlerdir.

Anne Babalık Neleri Gerektirir?

* Bir bebeğin bakım ve temel ihtiyaçlarını karşılama sorumluluğu,
* Bir bebeğe sevgi, ilgi ve şefkat verebilme becerileri,
* Bebeklikten yetişkinliğe kadar süregelen büyüme ve öğrenme süreçlerini destekleyici uyaran ve eğitsel malzemeleri temin edebilmek,
* Kendine ait zaman ve çalışmaları çocuğunun ihtiyaçlarına göre düzenleyebilmek,
* Çocukla kurulan iletişimde tutarlı ve güven telkin eden tutumlar sergileyebilmek,
* Çocuğa nicelik değil nitelik bakımından doyurucu zaman ayırabilmek,
* Çocuğun yapısına ve yaşına uygun gerekli eğitsel düzenlemeleri (okul seçimi, etkinlik tercihi…) yapabilmek,
* Çocuğun gelişen algı ve ilgisine uygun çeşitli sosyal ortamlar ile ilişki kurmasını destekleyebilmek.

Sorumluluk Kimin?

Çocuk gelişimi ve eğitiminin temelleri 0 – 6 yaş arasındaki dönemde atılır. Her çocuk dünyaya farklı fiziksel ve bilişsel beceri örüntüleriyle gelmektedir. Bu dönemde sağlanan gelişimsel ve eğitimsel destek ise çocuğun doğumdan getirdiği yetilere yön vermektedir. Gelişme geriliği ve/veya öğrenme engeli tanısı ile yaşama gözlerini açan bebekler sağlıklı yaşıtlarına göre daha kısıtlı beceri ve araştırmacılık sergilerler. Öğrenmenin temeli deneme-yanılma ile yapılan hareketlerin sonucunda edinilen deneyimlerin birikimi doğrultusunda bilinçli davranışlara dönüşen becerilenden oluşur. Sosyal, özbakım, zihinsel, dil ve fiziksel becerileri daha kısıtlı olan bu bebekler sınırlı tepkisellik ve araştırmacılık sergileyecekleri için çevresel olguları kavrama ve temel yaşam becerilerini öğrenmede gecikirler. Ayrıca sağlıklı bir bebeği kucaklamanın beklentisi ile yola çıkan ve mevcut durumu hazmetme sıkıntısı içerisinde olan anne-babalarda bebeğin gelişimsel ihtiyaçlarını belirlemekte gecikebilirler. Örneğin, az ağlayan sırtüstü yattığı yerde uzun saatler bakınmaktan hoşlanan bir bebek ebeveynleri ilk zamanlar rahatsız etmeyebilir. Ancak, doğru olan sık sık hoşnutsuzluklarını belli etmek için ağlayan, kucağa alındıkça rahatlayan, uyku düzeni günden güne değişkenlik gösteren bir bebektir. Bebekteki araştırmacılığın artması ve gelişimin hızlanması için ailenin durumu hızla sahiplenmesi e yönlendirmesi gerekir.

Aile ve Ebeveynliğin Evrenselliği ;

Ekolojik yaklaşım teorisine göre bir çocuğun gelişim ve eğitimini şekillendiren en önemli sosyalleşme kurumu ailesidir. Anne babasının ve aile içindeki diğer bireylerin çocukla olan etkileşimi, çocuğun aile içindeki yerini belirler. Aile çocuğun ilk sosyal deneyimlerini edindiği yerdir. Çocuğa yöneltilen davranış ve ona karşı takınılan tavır, bu ilk yaşantıların örülmesinde büyük önem taşır. Bu dönemde çocuğun sosyalleşmesi yolunda kendisine tanınan deneyim fırsatlarının değeri büyüktür. Aileden sonra çocuk üzerinde etkili olan, ilk temel toplumsal kurum okuldur. Çocuk sosyal bir birey olmayı öğrenirken öncelikle ailesindeki bireyleri, daha sonra okul ortamında karşılaşacağı yetişkin ve çocukları model alır. Çocuğun becerilerinin ve toplumsallaşmasının temelinde yatan aile ile onu tamamlayan okulun işbirliği köprüsü kurması öğretim sürecinde gerekli ve zorunludur. Yani eğitim kurumlarının temel sorumluluğu sadece çocuklara değil ebeveynlerine de gerekli eğitim desteğini sağlamaktır.

Engelli çocuklar bu pota içerisinde değerlendirildiğinde önemli olan onların da öncelikle çocuk oldukları, sağlıklı yaşıtlarından farksız olarak aile uyaranına ihtiyaç duydukları ve eğitimde eşitlik sahibi olduklarıdır.

Aile Eğitiminin Önemi

Aile eğitimi programları kapsamında bulunması gereken alt başlıklar şöyle sıralanabilir:

* Ailelere bilgi desteği sağlanması (çocuğun tanısı, mevcut gelişimsel durumu hakkında bilgi verilmesi),

* Eğitim çalışmalarının içeriği, gerekliliği ve uygulama tekniklerinin açıklanması,

* Eğitim uygulamalarının ebeveyn tarafından evde tekrarlanabilmesi için gerekli olan bilgi ve beceri donanımının sağlanması,

* Eğitimin çocuğun gelişimi üzerinde sağlayacağı sonuçların (kısa ve uzun süreli kazanımların) değerlendirilmesi,

* Özel eğitim ile ilgili asal hak ve düzenlemelerden ailelerin haberdar edilmesi,

* Anne-babalara ve ilgili yakın aile çevresine gerekli duygusal desteğin sağlanması,

* Ailelerin ileriki yıllarda karşılaşabilecekleri gelişimsel, duygusal, sosyal ve toplumsal sorunlara karşı bilgilendirilerek, hazırlanması,

* Eğitim kurumları tarafından sağlanan tüm aile destek ve eğitim çalışmalarında yalın, olumlu, işbirlikçi, ilgili, dinleyici, eleştiriye açık ve yenilikçi yaklaşımlar sergilenmesi.

Eğitimde evrensel ihtiyaçların, anne-baba ve kurum sorumluluklarının değerlendirildiği günümüzde engelli çocukların ihtiyaç ve hakları sağlıklı yaşıtları ile bire bir örtüşmektedir. Ayrıca engellerin aşılması veya en aza indirgenmesi ancak yoğun ve nitelikli eğitim ile gerçekleşebilir.

/ Yazılar / Tags: , , , , , ,